top of page

Çambeleni Evi

Type

Residential

Year

2023

Architect

PIN Architects

Builder

Evv Yapı Üretim

Photography

Salih Küçüktuna

Award / Publication

Arkitera Türkiye Mimarlık Yıllığı 2023

Çambeleni Evi, Muğla’nın Ula ilçesi Çıtlık Köyü yakınında Gökova körfezine bakan Çambeleni mevkiinde
eğimli bir yamaçta konumlanmaktadır. Çam, okaliptus, kızılçam, karaçam defne ve zeytin ağaçları ile birlikte
zengin bir Akdeniz bitki örtüsüne sahip 2650 m²’lik bir arazide iki bağımsız konut yapısı olarak tasarlanmaya
başlanan proje süreç içerisinde çeşitli revizyonlara uğrayarak bulunduğu konumun ve manzarasının güzelliği
de düşünülerek bir konut yapısı ve alt kotunda bulunan bir atölye yapısına dönüşmüştür.

Çambeleni Evi, Muğla’nın Ula ilçesi Çıtlık Köyü yakınında Gökova körfezine bakan Çambeleni mevkiinde
eğimli bir yamaçta konumlanmaktadır. Çam, okaliptus, kızılçam, karaçam defne ve zeytin ağaçları ile birlikte
zengin bir Akdeniz bitki örtüsüne sahip 2650 m²’lik bir arazide iki bağımsız konut yapısı olarak tasarlanmaya
başlanan proje süreç içerisinde çeşitli revizyonlara uğrayarak bulunduğu konumun ve manzarasının güzelliği
de düşünülerek bir konut yapısı ve alt kotunda bulunan bir atölye yapısına dönüşmüştür. Aynı zamanda bu
yeni planlamaya uygun olarak yapının kuzeybatı tarafında kalan yaklaşık 1200 m2 lik bir alan ayrı bir parsel
olarak ifraz edilmiştir. Bu ifraz sonucunda Çambeleni Evi geriye kalan 1590 m²’lik arsası içerisinde
planlanarak inşa edilmiştir. İfraz edilen yan parseldeki H Evi’nin de aynı zamanda PIN Architects tarafından
mimari projesi hazırlanmış ve Çambeleni Evi’nin komşusu olması özelliği ile de önemli bir yere sahiptir. İki
evin hikayeleri, ihtiyaçları ve plan kurguları birbirlerinden farklı olsa da onları apayrı iki ev gibi düşünmemek
gerekir. Çambeleni Evi projesi tamamlandıktan bir yıl sonra projesine başlanan H Evi’nin yapımı da eş
zamanlı tamamlanmış olmasına rağmen çevre donatıları, peyzajı ve iç mekandaki imalatların bir kısmı bu
yazı hazırlanırken halen devam etmektedir ve 2024 yaz ayında tamamlanması beklenmektedir. Evlerin
fiziksel olarak bir bahçe duvarı ve peyzaj elemanları ile ayrılmasının yanında mimari dili, malzemesi, tasarım
yaklaşımı, tektoniği, brüt beton ve betonarme taşıyıcı sistemleri, yapım teknikleri açısından ortak bir dili
yansıttıkları söylenebilir. Her iki yapı da yaklaşık kapalı alan büyüklüklerine, benzer ihtiyaçlara, aynı
cepheden aynı manzaraya ve aynı konumlara ve yönlenmelere sahip olsa da mimari formları birbirlerinden
çok farklılaşmıştır. Bu yaklaşım iki yapıya mimari anlamda bir değer ve özgünlük katmaktadır.
Çambeleni Evi’nin bulunduğu alan zengin ve tipik Akdeniz bitki örtüsünün ve etkileyici manzarasının yanında
bazı özelliklere ve niteliklere de sahiptir. Bu nitelikler yapının planlanmasında, topoğrafya ile ilişkisinde ve
tasarımında çok önemli parametreler olarak kullanılmıştır. Akdeniz bölgesinde özellikle sıcak yaz günlerinde
ihtiyacımız olan esinti güneybatıda Gökova Körfezi’ne bakan ön cephe teraslarında yaz ayları boyunca ve
gün içerisinde kendisini hissettirir, rüzgarın yüksek okaliptus ağaçlarının yapraklarında çıkardığı sesler ve
yarattığı gölgeleme alanları da mimari projede önemli biyofilik tasarım girdileridir.
Yapı kuzeydoğu yönündeki yoldan eğim yönünde alt kotlara doğru 3 ana kota oturur.Yol kotundan bağlanan
araç park alanı merdivenlerle giriş kotuna bağlanır. Yapının bahçe girişi ve kapısı arasındaki yürüyüş yolu bir
taraftan bahçe duvarı diğer yandan bir kısmı toprağa gömülü yapı duvarı ile kullanıcıyı peyzaj içerisinden
yapıya yönlendirir. Giriş saçağındaki boşluktan yükselen sığla ağacı tasarımın önemli parçalarından birisidir.
Yapım sırasında temel kazısı sonrası bölgedeki şiddetli fırtınalar yüzünden tehlike arz etmemesi için zorunlu
olarak kaldırılan tek ağaç olan çam ağacının bulunduğu noktada yapının inşası tamamlandıktan sonra aynı
yere dikilmiştir. Sığla bölgenin koruma altında olan ağaçlarından birisi olması açısından da ayrıca
önemlidir. Peyzajda Akdeniz bitki örtüsüne uygun bitkiler seçilmiş ve mevcut ağaçlar korunduğu gibi daha
pek çok yeni ağaç da eklenmiştir. Yapının kuzeydoğu cephesi kısmen toprağa gömülüdür ve yapıya ara
kottan girilmektedir. Bu planlama hem yol tarafından kütlenin daha mütevazi bir şekilde dışarıdan
algılanmasını sağlar, hem enerji korunumu açısından bir avantaj sağlar, hem de yapının doğal zemine en
uyumlu şekilde oturmasını sağlayarak pek çok anlamda sürdürülebilir bir model önerir. Zeminde farklı
kotlara oturan yapının teras çatıları da bu kademelenmeyi izler ve yapının farklı düzlemlerde farklı şekilde
algılanmasını sağladığı gibi iç mekanda hem gün ışığı, hem iç dış ilişkisi, hem de hacimsel anlamda mimari
fonksiyon ve mekan kurgularına olanak sağlar. Güneybatıya bakan manzara cephesinde zemin kattaki büyük
saçaklar ve birinci kattaki yatak odasını çevreleyen ve üst kat terasının saçağı olarak yapını ön cephesine
eğik olarak uzanan kabuk yapıyı güneşin etkilerinden koruduğu gibi iç mekanları da komşulardan biraz daha
gizleyerek kendi özel alanlarını yaratır. Üst kat terası aynı zamanda Mutfak terasının saçağı olarak
kulanılmaktadır. yaşam alanının saçağı havuz ile arasındaki alanda bir teras oturma alanı olarak mekan
kurgusuna da imkan verir. Teras bir havuzla sonlanır ve havuz suyu manzara cephesinden taşmalı olduğu
için gökova körfezi ve bulunduğu doğal çevresinin manzarasının yansımalarını ufuk çizgisinden birleştirerek
günün her saati ve her mevsimin kendine özgü farklı ışıklarındaki gün dönümlerinde kullanıcısına unutulmaz
deneyimler yaşatır. Aynı şekilde ışığın tektoniği de PIN konut mimarisinin önemli bir bileşenidir ve gün ışığı
buna ay ışığı da dahil olmak üzere tüm evin mimarisinde farklı ölçü, açı ve boyutlardaki tasarlanmış
açıklıklardan yapı içine girerek yıl boyunca evin içinde devinir ve bu da yapıyı içinde barınılan bir şeyin çok
ötesinde bir deneyim mekanına dönüştürür. Havuzun güneydoğu tarafında içerisinde ateş çukuru olan ve
zemine yarı gömülü bir dış mekan oturma alanı da peyzaj elemanı olarak kurgulanmıştır. Bu alana kademeli olarak terastan inen bahçe merdivenleri aynı zamanda havuzun ön tarafındaki mikro tarım amaçlı olarak
kullanılan bahçe terasına ve oradan da bir alt kotta taş duvarla birlikte kurgulanan atölye yapısına bağlanır
ve bu noktadan itibaren güney batıdaki arsa sınırına kadar olan bahçe alanındaki peyzaj doğal kotunda
bırakılarak sonlanır. Eğimli arazi ve yapı arasındaki ilişki yapının kendi içindeki kotlama ve mekan kurguları
ile birlikte çeperindeki yürüme yolları, bahçe duvarları, kapılar, geçiş elemanları, havuz, ateş çukuru,
merdivenler, adım taşları, peyzajda kullanılan kayalar, taş duvarlar, teknik ekipmanların servis alanları, araç
parkı gibi mimari ve peyzaj elemanlarıyla doğala yakın ve süreklilik arzeden topolojik ilişkiler üzerinden
dengeli bir şekilde tasarlanmış ve inşa edilmişlerdir. Bu kararlar istinat duvarı kullanımını bu çok eğimli
arazide minimuma indirerek yapının mümkün olan en doğal kotlarına oturmasını sağlamış, kazı dolgu gibi
doğal zemini olumsuz etkileyecek faktörleri de en az indirmiştir. Dolayısıyla araç ve yaya girişlerinden
başlayarak, evin yakın peyzajındaki tüm elemanlar birbirinin devamı ve/veya tamamlayıcısı olarak
tasarlanmıştır. Yapıyı çevreleyen tüm bileşenler özenle ve bir sanatçı ve zanaatkar bakış açısı ve yaklaşımı ile
tasarlanarak mimariye eklemlenmişlerdir. Örneğin bahçe merdiveni sadece bir yapı elemanı değil estetik ve
görsel olarak bir mimari heykeldir. Dış mekan oturma alanı sadece bir fonksiyonu karşılamaz aynı zamanda
bir tasarım nesnesidir.
Cephesini Gökova Körfezi’ne dönen Çembeleni Evi, manzara yönüne doğru eğimden kaynaklanan
sebeplerden dolayı yatayda gelişen bir plan şemasına sahiptir. Giriş holünden yarım kat yukarı çıkarak
içerisinde dolap odası, çalışma odası ve banyosu olan ebeveyn yatak odasına, yarım kat inerek mutfak
yaşam alanı ve odalara ulaşılmaktadır. Arkasında servis alanları bulunan mutfak plan düzleminde ebeveyn
yatak odası altına gelen izdüşümde yarı kapalı olarak planlanmıştır ve kuzey batı tarafından terasa bağımsız
bir çıkışı da vardır. Yaşam alanı, mutfak ve evin diğer odalarına ulaştığımız en yüksek tavanlı ve en geniş
cepheli mekandır ve terası havuzla yaşam alanı arasındadır. Havuzdan yansıyan gün ışığı yaşam alanı
tavanında hareketli yansımalara da sebep olarak mekan deneyimini güçlendirir. Yaşama alanının hemen
hemen her cephesinden gün ışığı alan açıklıklar yer alır ve sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar
mekan sürekli dönüşerek ışık oyunlarıyla ev sakinlerine çeşitli deneyimler yaşatır.
Yaşam alanına inen giriş holünü bağlayan merdiven, altı basamaklı, kotlar arasındaki düşey sirkülasyonu
sağlayan bir mimari eleman olmaktan çıkıp yine mimari bir heykele dönüşür. Yaşam alanı ile aynı kottaki
diğer odalara ise, giriş yolunun kotunda yatay pencereden dış mekanı gören bir koridordan gidilmektedir.
Yatay pencere özellikle sabah saatlerinde gün ışığının tüm koridora girmesini sağlayarak geçiş elemanı olan
koridoru keyifli bir mekana dönüştürür. Koridora bağlanan 3 girişten 2 ayrı odaya ve ortak kullanılan bir
banyoya geçiş sağlanır. Yapının güneydoğu ucundaki oda kendi banyosu, terası ve saklama alanlarına
sahiptir. Yaşam alanı ve güneydoğu odası arasındaki oda hem çalışma hem de misafir odası olarak
kullanılmaktadır. Yapının güney batıya cepheden bakması sebebi ile yüksek tavanlı yaşam alanı ön
cephesinde daha alçak kottaki saçaklar ile batı güneşinden korunmaktadır. Yaz aylarında güneşin ışığını
yerince kontrol edebildiği gibi kış aylarında ise güneş ışığın eve girmesini sağlayacak ölçü ve niteliktedir.
Yapı ev sakinlerinin ihtiyaçlarını en doğru şekilde karşılayacak niteliklere sahip olmasının yanında PIN
evlerinin tektoniğini de en rafine şekilde yansıtan pek çok özelliğe sahiptir. Bir mimari yapının tam anlamıyla
özgün bir kimliğe kavuşması salt bir yapı formunun yerden bağımsız bir kütle olarak inşa edilmesi ile ortaya
çıkmaz. Mimar aynı zamanda, mimarisi ve mühendisliği ile tasarlanan yapının ve elemanlarının yapı ustaları
ve zanaatkarlarla üretilmesinin sağlanmasından ve inşa edilen işin nitelikli olmasından sorumludur.
Dolayısıyla nitelikli işler nitelikli mimarlar ve mühendislerin yanında yapı ustaları ve işini en iyi şekilde yapan
yüklenicilerle mümkündür. Çambeleni evi de böyle bir ekip tarafından hayata geçirilmiştir. Hangi ölçekten
yaklaşırsanız yaklaşın yapının sınırlarla kurduğu her ilişkinin mimar tarafından etüd edilmesi ve tasarlanması
bir ihtiyaçtan öte zorunluluktur. Yoldan başlayarak araç park alanından bahçe kapısıyla başlayan ve arsanın
en uzak doğal peyzajı ile sonlanan bahçe duvarına kadar tüm elemanlar mimarın yapı ve çevresi bağlamında
düşünüp tasarlaması ve inşa etmesi gereken unsurlardır. Böylece bir yapı özgün mimari kimliğinin ötesine
geçer ve içerisinden dışarısına kadar her noktasından kullanıcısı ve izleyicisi ile sürekli bir diyalog kurar.
Çambeleni Evi PIN Evleri envanteri içerisinde tüm bu unsurların bir araya geldiği önemli bir yapı olma özelliği
taşır.

Project Gallery

Previous 

Next

bottom of page